Merhaba
Ocak ayını yarıladık. Gelişmeler hızlanarak sürüyor. Genç meslektaşlarımız ve sektör derneğimiz üyelerinin Netdirekt’i ziyareti ile renklenen Aralık 2013 den sonra Ocak 2014 de de kimi sosyal beraberliklerin ilk adımları atılıyor. Geçen hafta bugün Aldenard’lı Anıl Gündoğan ve arkadaşı Coşkun Demirel ile görüştük (http://www.anilgundogan.com/blog/kategori/bilisim/). Konu Şubat 2014 de yapılacak olan “Bilişimde Kariyer” konulu etkinliğe Netdirekt’in katılmasıydı. İzmir Üniversitesi‘nde ve “Bilişim Kulübü” önderliğinde yapılacak etkinlikte benim de konuşmacı olarak katılmam isteniyordu. Bu istekten mutlu oldum.
Ben ve Netdirekt bu istekleri memnuniyetle kabul ettik ve beklentiler doğrultusunda desteklemeye karar verdik. Yetmişe bir kala, benim için, onlarca kez yapsam da yine hazırlıklı olmak için yine heyecan dolu günler başlıyordu. Ne yaparsak, nasıl yaparsak; ne söylersem, hangi kavramlara odaklanırsam genç meslektaşlarımıza daha yararlı mesajlar iletebilirim ? sorusuna yanıt arayan günleri hazla yaşamak beni mutlu ediyor.
Bu düşüncelerle Çeşme çatıdaki kitaplığıma baktım ve elime bir kez daha “Kendi Everest’inize Tırmanın” kitabı düştü. Kitabın yazarı olan ve ortanca oğlumdan (Prof.Dr.Eray Copcu; www.mest.co) bir yaş büyük olan sevgili Nasuh Mahruki’ye hayranım. Bu kitaptan bazı alıntılar yapıp daha sonra yazımın konu başlığı olan “DOD1 ve DAAS“a değineceğim.
“DOD1” ne demektir ?
Ebilsad toplantısında Egeli sektör temsilcilerine anlattığım gibi “DOD1: Do Or Die / Yap ya da öl” anlamında olan bu söz dizisi, şirketlerin ilk yıllarında “Kalite/Maliyet/Hız” üçlüsündeki dengeyi kurmak adına, rekabet etmek, hayatta kalmak adına yapmak zorunda oldukları temel eylemleri simgelemektedir. DOD‘un “1” i olduğuna göre “2”si de vardır (DOD2) ve onu bir başka yazımda anlatırım.
DOD1 de “bilgi, beceri ve tutum” ya da “hazırlık, yetkinlik ve tutku” yanında “şans” ne kadar önemlidir ? sorusuna yanıt aradığımda…
Birkaç gün önce ustalık yolculuklarını başarıyla geliştirirken iki arkadaşımızla yollarımız ayrıldı. Hocalarının referansıyla beş genç meslektaşımızla iş görüşmeleri yaptık. İkisinde karar kıldık. Yakında onları deneme sürecine alacağız. Öğrenme hız ve heveslerini göreceğiz. Kendilerine şans diliyorum ve işte tam bu noktada “şans” sözcüğüne de sevgili N.Mahruki’nin “Bir Hayalin Peşinde” kitabından küçük bir alıntı ile değinmek istiyorum. Bu arada yıllar önce S.Segal’ın “Kuşatma Altında 2” filmini izlerken “şans hazırlıklı beyinden yanadır” deyişini anımsıyorum. Bunu da önemsiyorum ve şimdi bu ikisini biraraya getirmeye çalışacağım:
“…Tırmanıştan önce dostlarımdan sadece ve sadece şans dilemelerini isterim, yalnızca buna ihtiyacım olduğunu düşünüyorum, gerisi ise zaten benim işim. Kolay gelmesine gerek yok, isterse zor olsun, buna hazırlıklıyım. Başarı dileğine de gerek yok, hak ediyorsam başarı zaten gelecektir. Kendine dikkat et uyarılarına da gerek yok, her zaman kendime dikkat ederim, etmek zorundayım, bu oyunun sert kurallarını çok iyi biliyorum. Ancak şansa her zaman ihtiyacım var, bu yüzden dostlar bana yalnızca şans dileyin…”
Ben de genç meslektaşlarımıza deneme sürecinde şans diliyorum. Netdirekt’in “Kesintisiz Kolaylık” yönünde aldığı önlemlerin, herşeyi yedeklemenin ekstra maliyetlerini karşılama gayretlerine de şans diliyorum. İstanbul odağından İzmir’e yönelirken yeni adımlarında şans diliyorum. Netdirekt ve Ebilsad beraberliğine de şans diliyorum…
DAAS‘ ın şansla ilgisi var mıdır ?
Bu kısaltmayı önce “DAS” olarak yazmıştım. Cümlenin açılımı “Desktop As A Service” idi ve oradaki “A” ı küçümsemiştim. Ona kısaltmada yer vermemiştim. Netdirekt Pazarlama ve Satış Bölüm Müdürü Kerem Copcu beni uyardı ve doğrusunun “DAAS” olduğunu öğretti. Teşekkürler Kerem. Bu DAAS neden önemliydi ve nasıl olup da DOD1 ile yanyana gelmişti ? Bu tümüyle benim kişisel ve güncel, seçimimdir; etkilenişimdir.
Çünkü geçen cuma günü Netdirekt’te yetmişe bir kala pastasındaki mumları üfledikten sonraki sohbette “Ebilsad bizi tekrar ziyaret etmek istiyormuş” haberini alınca önceki toplantının video kayıtlarını yeniden incelemeye başladım. Gördüm ki; Ebilsad’ın toplantıya katılan Egeli bilişim sanayicisi üyeleri “DAAS” a çok ilgi göstermişler.
Teknik ve İş Geliştirme Bölüm Müdürümüz Y.Semih Alev de bu teknik işin pratik faydalarını (kolaylık, ucuzluk, kesintisizlik, süreklilik, uzaktan erişim, dertsiz erişim, tatil yapabilmek, sürekli güncel, güvenli, vb) çok güzel anlatmış. Ne mutlu bana ki; SSTC (Selling Skills by Trained Competence / Eğitilmiş Yetkinlikle Satış Becerileri) ilk temel kurallarının, istekle, inançla, tutkuyla bu kadar güzel ortaya konmasına tanık oluyorum. Teşekkürler Semih.
Şimdi bence yapılacak iş Ebilsad’ın ikinci parti toplantısı öncesinde DAAS’ı tıpkı DOD1 gibi düşünüp önemle ele alıp sunum olarak şekillendirmek; demosunu hazırlayıp daha geniş erişimci kitlesine eriştirebilmek.
Aydınlık yollardaki öğrenme ve ustalık yolculuklarını sevgiyle, inançla etkili kılan Netdirekt’lilere “Kesintisiz Kolaylık” sağlamayı zenginleştirme gayretlerinde “şans” diliyorum.
Doç.Dr.Mustafa Copcu
Koordinatör
Değerli konu için teşekkür ederim.